18 Ağustos 2012 Cumartesi

Etik

Etik nedir, ne değildir, öznel midir, nesnel midir nedir sorusuyla hızlı ve de sert bir giriş yaptım okurlar. Okurlar diyorum çünkü bayağı artış var sizde görüyorum, saklamaya gerek yok.

TDK diyor ki etik için,

Ahlaki, ahlakla ilgili.

Öncelikle buradan çıkaracağımız bir sonuç var.

Etik kişiden kişiye, ülkeden ülkeye, kıtadan kıtaya, hatta galaksiden galaksiye değişebilen bir şey.

Çünkü;

Ahlak her yerde aynı seviyede olmak zorunda değil. Buradaki ahlak anlayışı ile, ABD'deki, Kenya'daki, Papua Yeni Gine'deki ahlak anlayışı aynı değil. Olamaz da zaten.

Etik anlayışı için o kadar uzamayalım. Kişiden kişiye dedik. Herkesin ahlak anlayışı, aldığı eğitim, gördüğü terbiye farklı olabilir, aynı seviyede olmayabilir.

Bu durumda etik herkese göre değişir. Bu konuda hemfikiriz.

Ama şöyle bir durum var. Bilmemek.

Bilmemek ile etik her zaman karşı karşıya olamaz, hatta pek alakaları bile yok, ama, bu sefer öyle bir tartışmadayız ki, bir taraf diğerini "Etiğe uymamakla", diğer taraf ise "Bilmemekle, bilmeden konuşmakla" suçluyor.

İlkan Karaman olayından bahsediyorum. Öncelikle olay gecesine dönelim Watson.

İlkan Karaman ülkemizde yetişmiş, 2.08 boyunda, kilosunu bilmediğim ve kesinlikle ama kesinlikle uzun saçın yakışmadığı, kısa saçla gayet yakışıklı olan bir basketbolcu.Ayrıca kendisinden iki üç post aşağıda da bahsetmiştim. Görüşlerim aynı.

İşte bu kişi Tofaş'ta yetişmiş, Galatasaray'a transfer olmuş, sonrasında ise KSK'ya kiralanmış. KSK'daki sözleşmesi bitince de geri dönmüş Galatasaray'a. Ama o kadar cahilmiş ki sözleşmesi olduğu halde gitmiş Fenerbahçe ile sözleşme imzalamış. Yazık. Etik değil.

Bunu böyle okumak, görmek en basit tabirle cahilliktir.

Eğer her olaya bu gözle bakıyorsanız sıkıntılısınızdır. Ölün veya kendinize çekidüzen verin ne bileyim. Şaka lan ölmeyin.

Şimdi olay hakkındaki haberlerde anlatılan şu.

İlkan gelişsin diye Karşıyaka'ya kiralık gönderilmek isteniyor. TBF'nin iki kiralık oyuncu kontenjanı var. (Çok salakça)

GS'de ikisi de dolu. Bu yüzden İlkan'ı Karşıyaka'ya bonservisi ile veriyorlar ve diyorlar ki "Sezon sonunda tekrar sözleşme yapılacak/oyuncu geri gelecek ya da 100.000'$ a KSK'de kalacak" Ve ortada İlkan'ın 5 yıllık özel sözleşmesi var, 2010'da imzalanmış. Bu arada GS, Karşıyaka'dan kontra bonservis belgesini alıyor. Yani eğer İlkan'ı istemezlerse GS'ye dönecek.

Karşıyaka İlkan'ın sözleşmesini feshediyor.Yani serbest oyuncu oluyor İlkan. Sonra milli takım kampına katılıyor. Bu süreçte GS'den kimse aramıyor, görüşmüyor. Menajeri de gidip Fenerbahçe ile görüşüyor ve tamam. İlkan Fenerbahçe'de.

GS genel menajeri Murat Özyer TBF ile görüşüyor ve özel sözleşmeyi gösteriyor. Fakat TBF sadece resmi sözleşmeleri tanıyor.

Pause.

Bu özel sözleşme nedir bilmiyorum ama bana Mehmet Topuz'un BJK uçağında peçeteye attığı imza gibi bir şey herhalde. Çünkü duruma bakılırsa resmi değil.

Play it again.

Olayda bildiklerimiz bu kadar. Bu durumda etik metik geçerli değil. Haklı olan Fenerbahçe ve oyuncuyu da alırlar. Eğer bilmediğimiz bir şey ortaya çıkarsa herşey değişebilir tabi.

Benim görüşüm ise şu anda herkes için en iyisinin İlkan'ın Fenerbahçe'ye gitmesi olduğu yönünde. Eğer GS'ye dönerse kadro dışı bırakılacağı ve kariyerinin baltalanacağı açık. Adam zaten NBA biletini de kaptı. 2-3 yıla gider Nets'e.

Hayırlısı diyelim.

Hiç yorum yok: